Atın Ölümü

-Kavgası olmayanın umudu olmaz.
-Burada yaşamak kendi haliyle bir kavga değil mi?

Evliliğin ve yurtdışına taşınmanın arifesinde olan nişanlı çift Aybike ve Ramazan, İstanbul’daki evlerini kapatmak üzere toparlanmaktadırlar. Ancak Aybike’nin fikirleri hala kesinleşmemiştir. Ülkeleri tarafından kendilerinin bile ücrasında yaşamak zorunda bırakılan insanların ülkelerine, aşklarına ve hayallerine tutunma çabaları üzerine bir oyun.

“Lütfen inenlere öncelik gösteriniz. Kapının eşiğinde duruyorum. Önceliğim yok. Yürüyen merdivenlerde yürüsem mi beklesem mi bilemiyorum. Tren hep kaçıyor. Treni hep kaçırıyorum. İngilizce öğreniyorum. Almancaya göz kırpıyorum. Türkçe küfrediyorum. Daralıyorum. Yetersiz bakiye dendiğinde bok gibi oluyorum. Kredi kartımın asgarisini ödeyebiliyorum. Bazen vapurda giderken yunus görüyorum. Ne de olsa İstanbul’da yaşıyorum. Bu şehrin avantajları var. 14,5 lira veriyorum denk gelirse yunus görüyorum. Ben vapura binerken etek giymekten genelde korkuyorum. Sahilde oturmaktan, daha evvel gitmediğim bir mekânda sipariş vermekten, ara sokaklardan, karanlıklardan. Adres soruyorlar bilmiyorum. Türkçe biliyorum, İngilizce öğreniyorum, Almancaya göz kırpıyorum. Bütün bir bunalım gündelik şeylerle anlatılmıyor.”

Alabildiğine sıradan istekleri ve hayatları olan bu iki genç; eski Türkiye X yeni Türkiye, gitmekXkalmak, umutXumutsuzluk, rasyonellikXirrasyonellik gibi kavramların eşiğinde gezindikleri ve hayatlarını tamamen değiştirecek olan kararları verecekleri son saatin içine girmişlerdir.

Yazan-Yöneten: Nureddin Erdoğan
Dramaturg: Yahya Uluğ
Oynayanlar: Elif Mandan, Ömer Güneş
Dekor Tasarım: Yasin Gültepe
Işık Tasarım: Cem Yılmazer
Kostüm Tasarım: Süay Köse
Müzik: Arkadaş Deniz Koşar
Yürütücü Yapımcı: Şükrü Buğra Akkemik